Paylaşmak güzeldir

Paylaşmak insanlarda bulunan en güzel vasıflardan birisidir. Peki bir insan ne kadar paylaşımcı olabilir? Delicesine sevdiği, uğrunaPaylaşmak insanlarda bulunan en güzel vasıflardan birisidir. Peki bir insan ne kadar paylaşımcı olabilir? Delicesine sevdiği, uğruna her şeyini feda ettiği hatta kölesi gibi taptığı dünyalar güzeli karısını diğer erkeklere sunacak kadar paylaşımcı olabilir mi? Bu sorunun cevabını bizzat yaşamış birisi olaraktan ben vermek istiyorum “evet olabilir”. Adım Alper.30 yaşındayım ve 6 yıldır devam eden mesut bir evliliğim var. 1.85 boyunda, 80 kiloda yakışıklılık sıfatlarına mensup biriyim. Eşim Feyza ise 28 yaşında 1.74 boyunda 60 kiloda, kumral, ak tenli, her erkeği baştan çıkaracak kadar seksi bir kadın. Omuzlarına dökülen saçları, katı ve dolgun göğüsleri, canlı ve geniş kalçaları ile bütünleşmiş bir seks abidesi dersem abartı etmiş sayılmam. Aslında herkes gibi bizimde normal ve mütevazı bir hayat şeklimiz vardı. Bu mütevazı yaşamımızın bir anlık beğeni için böylesine bir serüvenin içerisine atılacağını inanın hiç düşünmemiştim. Düşünmememdeki en mühim etken ise Feyza’ya olan ebedi güvenim ve “nasıl olsa böyle bir şey yapmaz” düşüncesi idi. Eşim oldukça otoriter, kuralcı, titiz ve bakımına ehemmiyet veren bir kadındır. Bu vasıflara sahip bir kadından yatakta mucizeler beklemek düş olur. Haftada 2-3 kere gerçekleştirdiğimiz seks ilişkilerimizde de ondan beklediğimi alamıyor ve yeterince tatmin olamıyordum. Benimle bir kere olsun ne anal ne de oral seks yapmıştır. Bunu istediğim zamanlarda şiddetle karşı menfaat “Alper saçmalama ya hayır dedim sana” diyerek tepkisini dile getirir bende ısrar etmezdim. Benim ise minicik dahi olsa sekste herhangi bir kuralım yoktur. Bir kadından tiksinmek gibi bir kavramım ise asla olmadı. Dolayısıyla ben Feyza’nın deliklerini saatlerce yalayıp onu zevkten zevke uçururken ondan bir karşılık bulamazdım.Benim yalama faslım bittikten sonra da tek pozisyonda sikişir ve boşalırdık. Yine sevişme hazırlığında olduğumuz bir akşam, onunla bazı şeyleri konuşmamızın zamanı geldi diye düşündüm. Oturma odasındaki çek yatın üzerinde tüm güzelliğiyle oturmuş tv seyrederken ona sarıldım ve hırsla dudaklarını, boynunu öpmeye-yalamaya başladım. Elimi eteğinin altına sokarak amını yavaş yavaş, bastırarak okşamaya başladım.”Canım seni yeterince azdıramıyor muyum? Sebep sekste bu kadar kuralcısın?” diye sordum. Gözlerini gözlerime dikerek “Kuralcı değilim.Bence bir ilişkinin olması gereken düzey bu” diye yanıt verdi.”Ama aşkım her gün internette ne kadınlar görüyorum ve birlikte oldukları erkeklere neler yapıyorlar. Ellemeye kıyamayacağın bebek gibi kadınların amına-götüne her yerine boşaltmışlar. Benimde hakkım değilmi bunları yaşamak?” diye sordum. Cevabı ise oldukça netti; “Ya ben bunları yapamam. Bana aksi gelen şeyleri isteme benden. Sende beni anlamaya çalış lütfen” dedi.”Seksi sebep bu kadar kısıtlıyorsun ki? Bana beğeni vermek seninde hoşuna gitmezmi? Ben senin zevkini arttırabilmek için senin için her şeyi yapmaya hazırım.Benim kurallarım yoktur hayatım yeterki sana neyin beğeni verdiğini bileyim. Pasif erkekmi istiyorsun tamam gel döv, ez, parçala beni. Aktif erkekmi istiyorsun müsaade et seni bir orospu gibi inlete inlete sikeyim. Yoksa beni sikmek mi istiyorsun?” dedim ve arkamı dönerek “iyi gel hadi sik beni o halde. Bari seni yalarken bana fantezi anlat yaa” dedim. “Ne gibi fantezi?” diye sorunca afalladım. “Dilediğin fanteziyi anlat. Hatta diğer erkeklerle sikişiyormuş gibi bile anlatabilirsin” dedim. Bunu söylediğim anda 17 cm.lik sikimin inanılmaz sertleştiğini ve neredeyse boşalacak gibi olduğumu farkettim. “Ne yani karının diğer erkeklerle sikiştiğini mi duymak istiyorsun?” diye sordu bana. Tepkisinin ne olacağını bilemediğim bir durumdu ve tüm cesaretimle “Evet karımın diğer erkeklerle nasıl sikişeceğini duymak istiyorum” dedim. “Başkalarını düş etmemi de istermisin?” diye manalı bir şekilde sordu. “Evet canım bunu istiyorum” diye kestirmeden gittim. “Sapıkmısın sen yaa. İstersen Haydar Dümen’e bir telefon et pek normal değilsin sen” dediğinde inanın suratım inanılmaz bir şekle girmişti. “Seninle seks konularında bir kere olsun anlaşamadık ki. Bir kere olsun bana itiraz etmesen olmaz, bence sen telefon etmelisin” diye yanıtladım. “İğrenç bir adamsın sen” dedi bana. O anda ağzından çıkan bu sözcük beni ateşlemişti. Kendimden geçmiş bir şekilde karımın boynunu yalayıp, çürütürcesine emmeye başladım. “Pislik, adi adam” diye devam etti. İnanamıyordum ama karımın beni aşağılaması hoşuma gitmişti bir an. Ağzımdan nasıl olduysa “Evet aşkım devam et” diye bir tümce dökülüverdi. Karımı çek yatın üzerine yatırdım, bluzunu-sütyenini yukarıya doğru sıyırarak dolgun göğüslerini avuçlarımın arasında yoğurmaya başladım. “Senin kadar adi birisini daha tanımadım” diye sözlerini sürdürdü. Sikimin tüm damarları şişmiş, zonk zonk atıyor, neredeyse şortumu delecek gibi çelik kesilmişti. Şortumu ve külotumu çıkartarak sikimi onun ellerine teslim ettim. Eliyle önce bir yokladı. Benim ereksiyonumun boyutuna bakarak ne kadar beğeni aldığımı algılamış olmalı ki sikimi aşağı yukarı sıvazlayarak “zavallı kocacığım benim, aşağılanmak hoşuna gidiyor öylemi? Seni köpek gibi horlamamdan beğeni alıyorsun demek” dedi bana. Hırsla göğüslerini patlatacak gibi emmeye, meme uçlarına küçük ısırıklar atmaya başladım. “Cevap ver bana kir adam hoşuna mı gidiyor?” dediği anda elindeki sikim zonklayarak “evet kariciğim fazla hoşuma gidiyor” dedim. Ayaklarımı eşime doğru tamamen uzattım ve şehvetle yalayarak göğüslerinden aşağı kaydım. Göbek çukurunuda güzelce yaladıktan sonra kafamı eteğinin içine sokarak külotunun üzerinden karımın amının o güzel kokusunu tüm ciğerlerime doldurdum. Bu inanılmaz harika bir kokuydu. Ben bu kokunun esiriydim. Dünyadaki hiç birşeyi bana inanılmaz beğeni veren bu kokuya değişmezdim. Am kokusu! Öyle tatlı bir şey ki bir kene misali buraya yapışıp ömrümü burada geçirebilirdim. Külotunun üzerinden karımın amını yalıyor, ısırıyor ve her şeyin tadını çıkartarak yapmak istiyordum. Evlendiğimiz günden beri belk**e ilk kere karımı bu kadar fazla arzuluyordum. “Demek karının bu güzel amcığını başkalarına siktirdiğini anlatmasını istiyorsun? Hemde onlarla sikişir gibi düş etmemi istiyorsun öyle mi?” dediğinde kısa süreli bir şok geçirdim. Ben bu konunun kapandığını düşünüyordum. Külotunu aşağı sıyırarak karımın amının dudaklarını benim etli dudaklarımla birleştirdim. Karım inanılmaz radde ıslanmış, amı tüm ihtişamı ile kabarmıştı. Bir kadın asla bir erkek gibi boşalamazdı ama ıslaklığının boyutu onun ne kadar beğeni aldığını ele verirdi. Ve karım şu anda bir şelale gibi çağlıyordu. “Cevap ver bana adi köpek” dediği anda “Evet aşkım bunu fazla istiyorum” dedim. Karımın eteğini parçalarcasına çıkardım. Başımı bacaklarının arasına gömmüş dilimle karımı sikiyor, güzel göt deliğini hem kokluyor hem yalıyordum. Büzüğünü bir şeker misali ağzımın içinde eritiyordum. Dudaklarımla kanırta kanırta emiyor, sündürüyor, ve neredeyse yiyecek gibi dişliyordum. İnanamayacağınız kadar fazla azmıştım. O anda benim ağzıma etse inanın itiraz etmezdim.”Peki sen bunu hak edecek ne yaptın kir adam? Sana bunları anlatmam için bana yalvardın mı?” dediği anda “Yalvarıyorum aşkım anlat hadi. Ne istersen yapmaya razıyım yeterki anlat karıcığım” dedim. O anda beklemediğim bir şey yaptı. Bacaklarını kendisine çekip ayaklarını ağzıma soktu ve “Yala ayaklarımı köpeğim, hem yala hemde yalvar bana, bir köpek gibi yalvardığını duymak istiyorum” dedi. Bir yandan boşalmak istiyor bir yandan bu zevki bitirmemek için kendimi tutuyordum. Bunun sonuna kadar gitmem gerektiğini düşündüm ve kendimi frenledim. Bacaklarını ayak bileklerinden kavradım. Tüm parmaklarını tek tek ağzıma sokup çıkartıyor, ayaklarının altına dilimi boydan boya sürüyor, topuklarını ağzımın içinde yumuşatıyordum. Bir yandan da “Lütfen aşkım, yalvarıyorum anlat hadi. Duymak istiyorum artık ne olur” diye karıma yalvarıyordum. “Aşkım deme bana. Sen benim köpeğimsin bundan böyle. Neyimmişsin?” “Kulun-kölen, köpeğinim” “Aferim sana uslu köpek, itaat edersen bende seni memnun ederim.” Diyerek sikimi sıvazlamaya başladı. Sonra amını eliyle aralayarak “şimdide sikilmesini istediğin deliklerimi yala bakalım.” dedi. Avına atılmış aslan gibi yumuldum amcığına. Aşağı-yukarı dilimi hem amına, hemde götüne sürtüyordum. “Yala sadık köpeğim yala. Sen yalarken bende diğer yaraklar düş ediyorum. Senin istediğin de bu değilmiydi zaten? Sana boynuz takmamı istemiyormuydun?” “Evet canım bunu istiyorum. Dilediğin erkeği düş edebilir, onunla sikişebilirsin” “Ediyorum zaten pezevenk, sanamı soracaktım! Hem zaten bu sikinlemi sikeceksin sen beni? Benim amım daha iyilerine layık” Bu kadar aşağılanmakta doğrusu fazlaydı. Ama itiraz edemezdim yoksa bu beğeni biterdi. Ben yaladıkça karım kendinden geçiyor, gözlerini kapatmış kendi düş dünyasında benim tanımadığım birisi ile sikişiyordu. Ara dizi dudaklarını ısırıyor, “Evet sevgilim devam et, sik amcığımı vs.vs.” gibi kelimeler dökülüyordu ağzından. “Kimi düşünüyorsun karıcığım” diye merakla sordum. “Sevgilimi düşünüyorum, onun beni çatır çatır siktiğini düş ediyorum” dedi. “Kimmiş bu sevgilin? Ben tanıyormuyum?” diye sordum. “Seninle evlenmeden önce çıktığım çocuk” dedi. “Murat’ımı?” diye sorduğumda “Evet onu” diyerek merakımı giderdi. Karımın benden önceki mazisini bilirim. O da benimkisini bilir. Murat’la 1 yıla yakın bir beraberlikleri olmuş ama kesinlikle cinsellikle ilgili bir şey yaşamamışlardı. En fazla masum öpüşmeler, elele tutuşmalar falan. Hem benim siktiğim karı-kızın hesabını yapacak olursak karımın bunları yaşaması devede kulak gibi bir şey sayılırdı. Ben salya sümük yalamaya devam ederken karım iyice açılmış “Hadi Muratım sok sikini amıma, bak senin için yanıyor bu amcık, seni ne kadar fazla istiyor bir bilsen, gel sik beni sevgilim” diye zevkten inliyordu. Ben hala karımın elini sikmeye devam ediyordum. Karım kendini kaybetmiş, beni saçlarımdan çekerek amına yapıştırmış kalçalarını oynatarak ağzıma-yüzüme amını sürtüyor “Boşal sevgilim, içime akıt döllerini” diyerek sarsılmaya başlamıştı. Başımı bacakları arasında öyle bir sıkıştırdı ki neredeyse boynumu kıracaktı. Bende kendimi tutamadım ve elinde volkan gibi patlamaya başladım. Yanına yatarak, dudaklarından öptüm ve “güzel miydi?” diye sordum. “Evet fazla güzeldi” diye memnun bir şekilde yanıt aldığımda bunun devamının geleceğini anladım. Sonraları sevişmelerimiz bu şekilde sürüp gitti. Her seferinde bunu yaşar olduk. Karım her geçen gün Murat’ı daha fazla arzuluyor beni daha fazla aşağılıyordu. “Murat olsa şöyle sikerdi, Murat olsa onun sikini yalardım, belki beni götten sikmesine bile ruhsat verirdim” gibi laflar kullanıyordu. Bende hem şaşkınlık, hem kıskançlık, hem pişmanlık, ve en ağır basan duygum beğeni içinde kıvranıyordum. Verir miydi acaba? Ben daha bırakın sikimi parmağımı bile sokamamıştım onun o güzel deliğine. Demek ki Murat olsa verecekti… Belli bir vakit sonra daha fazlasını arar oldum. Buna da artık alışmıştım ve karım ne söylese beğeni vermez olmuştu. Sikim arasıra kalkıyor, bazen beğeni alamıyor sertleşemiyordum. Karım elinden geleni yapıyor Murat’a siktirmediği yerini bırakmıyor ama nafile benimkinde tık yok. Karım baktı olacak gibi değil “Daha ne yapayım yaa, fantezi istedin anlatıyorum işte kalkıp Murat’a telefonmu edeyim gel beni sik diye?” dediği anda sikim tavana vurdu. Karım bunu ne kadar fazla istediğimi sikimden anlamış olmalı ki “oooo beyefendi fazla hoşunuza gitti galiba?” diye imalı sordu. Bunu gizleyemezdim. Hayır desem bile herşey gün gibi ortadaydı. İçimde hem pişmanlık hem zevki yaşıyordum ama her vakit olduğu gibi beğeni ağır basıyordu. Aslında ben karımı başkasının sikmesinden beğeni almıyordum, karımın sinsiliği ve beni kullanması hoşuma gidiyordu anlaşılan. “Evet fazla hoşuma gitti” dedim. “Eeee arayalımda gelsin bari” dediği anda “Telefon numarası varmı?” diye sordum. “Olmasa arayalım demezdim herhalde. Bende esk**en kalma numarası vardı. Geçenlerde sen kafama onu sokunca telefonunu çaldırdım ve onun sesini duyunca kapattım.” dediği anda kızsam mı, takdir mi etsem bilemedim. “Ne diyorsun arayım mı?” diye sorduğunda ısrarından fazla istediğini anladım. “Git ara hadi ama eve çağırma sakın” dedim. “Ne yapayım ya?” “Sadece telefonda konuşun işte” dedim. “Vay adi adam bende şimdi gidip onu arayıp telefonda çatır çatır sikişmezmiyim” diyerek yataktan fırladı. Kalbim duracaktı sanki. Gül gibi karım gidiyor ve telefonda eski sevgilisi ile seks yapacaktı. Bende onları dinleyip elimi sikecektim öyle mi? Ne yapıyordum ben. Bana bir dur diyen olsa keşke. Ama artık ok yaydan fırlamıştı. Karımla bu kadar surat göz olduktan sonra onun üzerinde laf sahibi olamazdım. Artık hiçbirşey eski günlerdeki gibi olamazdı. Bazı şeyleri yaşamıştık ve hiç yaşanmamış farzedemezdik. Hem şimdi onu engellesem bile artık kafasına sokmuştum. Ne yapar fiyat Murat’la beni aldatırdı. Hem o değilmiydi geçenlerde Murat’ı arayıp sesini duyunca kapatan. Yarın ben evde yokken arar ve bu sefer kapatmaz konuşurdu. En azından bu şekilde olunca herşeyden haberim oluyordu. Bu da bir züğürt tesellisiydi işte. Bunlar anlık düşüncelerimdi. Karımın peşinden alelacele kalkarak gittim. Numaraları çevirdi ve son numaraya geldiği anda bana yine sordu “Arıyorum bak, sonra pişman olma?” dedi. “Dur arama!” dedim. Yüzüme kızgın bir anlatım ile baktı. “Vazgeçtim canım arama. Buna daha amade değilim galiba” dedim. Ahizeyi yerine koydu ve hışımla söylenerek döşek odasına gitti. Bende derhal ardından gittim. Yatağa oturmuş bekliyordu. Hiçbir şey demeden derhal bacaklarının arasına girdim ve kara donunu yana sıyırarak amını emmeye başladım. Sırt üstü uzandı ve saçlarımdan çekip beni amına bastırarak “Ne vakit amade olursun?” dedi. Artık olaylar benim istememden çıkmış karımın isteği haline dönüşmeye başlamıştı. Ama o hala sanki ben istiyormuşum ve bu beni fazla memnun edecekmiş te, benim için fedakarlık yapıyormuş gibi davranışlarını sürdürüyordu. Bir yandan da devamlı bana bunu hatırlatıp, beni tahrik etmeye çalışarak bu zamanın bir an önce gelmesine zemin hazırlıyordu. Ama unuttuğu bir şey vardı. O kurttu ben ise tilki…Ama onun bu davranışı beni fazla tahrik ediyordu. Sikim yine kazık gibi olmuştu. Dil darbelerim amının en duygulu yerlerini döverken sikimde havayı sikiyordu. Karım gözleri kapalı bir şekilde yine düş dünyasına dalmıştı. Ben onu yalarken o da inliyor “oooh Murat’ım, sevgilim sabret sevgilim az kaldı. Yakında siktireceğim kendimi sana. Tüm deliklerimi senin koca yarağının hizmetine vereceğim sevgilim, hemde fazla yakında” diye söyleniyordu. İş yine zıvanadan çıkıyordu işte. Karım konuştukça benimde iştahım kabarıyor, o güzel deliklerine sondaj yapıyordum. “Siktireceğim sana Murat’ım, kocam istesede istemesede siktireceğim sana kendimi” dediği anda “git ara hadi” dedim. Faltaşı gibi açılmış gözleriyle bana bakarak “bu sefer art dönmem bilmiş ol” diyerek hışımla fırladı. Kalkmış sikimle peşinden gittim. Kendinden emin, kati bir kararlılıkla numaraları çevirdi.Ellerinin ve ayaklarının titrediğini farkettim. Bir yandanda karşı tarafın telefonu açmaması için içimden bildiğim tüm duaları okudum. Karımın ince beline kollarımı doladım. Bende merakla kulağımı ahizeye yaklaştırdım. “Alo” karım da bir tedirginlik bir heyecan. “Alo” diyen Murat’ın ta kendisiydi. Karım bir iki kez yutkunduktan sonra zorlada olsa bir “Alo” koyverdi. Karşısındaki kadın sesini saha Murat daha kibar bir şekilde “Buyrun hanımefendi, bazen aramıştınız?” diye konuşmasını sürdürdü. “Beni tanıdın mı?” “Afedersiniz tanıyamadım, kimsiniz?” “Feyza”… Elbetteki karşıdan şaşırmayla jülide ılımlı bir tepki ve sohbet koyulaştı. Karım karşıdan aldığı ılımlı tepkinin de etkisi ile daha rahat ve sakin devinim etmeye başladı.Uzun bir muhabbet ve eski günleri yadetmeden sonra mevzu, bahis eşimin yaklaşımıyla yavaş yavaş cinselliğe kaydı. Murat eşimin evli olduğunu biliyordu. Kendisi 29 yaşındaydı ve hala bekardı. Murat eşime “yalnızmısın?” diye sorduğunda eşim “Hayır kocam var yanımda” diye yanıt verdi. Bunu bir çırpıda söylemiş ve inanın bende en az Murat kadar şaşırmıştım. Murat şaşkınlık ve heyecanla sadece “Şaka yapıyorsun” dedi. Karım “Hayır latife değil, şu anda kalkmış sikiyle yanımda duruyor. İstersen telefonu vereyim tanışın” dedi. Telefonu bana uzattı, ne yapacağımı bilemedim. Benim heyecanım onların ikisinin heyecanının toplamına eşitti. Telefonu aldım ve mahcubiyet ve utangaçlıkla bir “merhaba” deyiverdim. Murat’ta kısa ve net “merhaba, nasılsınız?” dedi. Karım iyice bana sokulmuş eliyle sikimi sıvazlıyordu. “Teşekkür ederim iyiyim siz nasılsınız?” diye sordum ve lafı fazla uzatmadan telefonu Feyza’ya uzattım. Feyza “İnandın mı aşkım?” diye sordu. Murat “Evet ama nasıl olur?” diye bir izah istedi. Karım baştan sona herşeyi adet adet anlattı. Benim cinsel zevklerimden bahsetti ve kendisinin de buna en müsait kişinin esk**en beri fazla arzuladığı Murat’ın olduğunu söyledi. Artık olaylar şekillenmişti. Murat karımın ne istediğini biliyordu. Ve vakit kaybetmeden telefonda seks yapmaya birbirlerini azdırmaya başladılar. Karım bulunduğu yere oturdu. Zaten üzerinde kara bir külottan diğer bir şey yoktu. Murat’la telefonda am-göt-sik muhabbeti almış başını giderken bende onun amcığını aka bir iştah ile yalıyordum. Karım kısa sürede birkaç kez orgazmı yaşamıştı ve mutluluktan uçuyordu. Bana yapmadıklarını telefonda Murat’a yapıyor, onu yalıyor, emiyor, yasak falan dinlemiyordu. O gece hepimiz birkaç kere boşalmış belki ben dış herkes mutluydu. Seks hayatımız bir hayli renklenmişti. Benim istediğimde bu değilmiydi zaten. Hala soruyorum kendime. Gerçekten ben bunu istemişmiydim? Telefonu kapattıktan sonra karıma içimdeki korkularımdan bahsettim. Onu fazla sevdiğimi, ne olursa olsun onu kaybetmek istemediğimi, benim haberim olmadan asla Murat’la konuşmamasını falan tembihledim. Bana laf verdi ve asla habersiz bir şey yapmayacağını, ne olursa olsun ona güvenmemi istedi benden. “Sana güveniyorum canım” derken bu kelimenin içimden gelmediğini, sadece laf olsun diye söylediğimi hissettim. Ertesi gün… Aldığımız zevkin boyutundan bir türlü dinginleşememiştik. Ve elbette ki yine sevişmeye başladık. İkimizde ihtirasın en kuvvetli rüzgarının ortasında savruluyorduk. Karımın azgınlığının sebebi elbetteki ben değildim. Artık benim yerimin neresi olduğunu hepiniz biliyorsunuz. Hatırlatmamı isteyenler varsa söylüyorum karımın iki bacağının ortasında onu yalamakla meşgulüm. Eşim “Oooh Alper, dün telefonda Murat beni ne güzel sikti. Kalın ve damarlı bir siki varmış. Onu içime almayı ne fazla istiyorum bir bilsen. Şimdi gelsede beni burada sikse ne iyi olurdu.” dediği anda bunun bir fantezi olmadığını, isteklerini dile getirdiğini biliyordum. Söyleyecek bir laf bulamıyordum. Ama ben konuşmasam bile söylediklerinin arkasından amına, götüne attığım dil darbeleri fazla şeyi anlatıyor olmalıydı. Ve karımın elindeki sikimin zonklamaları, sikimin başında biriken damlalar zaten benim yerime konuşuyordu. Karımın aldığı zevkin boyutuda bitmek tükenmek bilmeyen, ağzımın içine doldurduğum kadınlık sıvılarıydı. Artık atı saha Üsküdar’ı geçmişti ve bu saatten sonra dön demek mantıksızlıktan diğer bir şey değildi. Murat sikecekti karımı. Hemde benim isteğimle, benim gözümün önünde, benim yapamadıklarımı karıma yapacaktı bunu biliyordum. Feyza altımda bir dansöz gibi kalçalarını sallarken “Hadi Muratı’ım gel sik beni. O kalın yarağını sok içime. Kocamın sikemediği amcığımı sikte görsün” diye soluk nefese söyleniyordu. Elindeki sikim yine zonklamaya başladı. Neredeyse boşalacaktım. Gözlerini açıp bana bakarak “Murat beni sikerken seyretmek hoşuna gidermiydi?” diye sordu. “Bilmem ki” diye yanıt verdim. “Sikin öyle demiyor ama?” diye yine sorduğunda “Anladığın şeyleri duymak hoşuna gidiyorsa şayet bilki evet” deyiverdim. “O vakit çağıralım da gelsin. O beni siksin sende seyret ve 31 çek.” diyerek güldü. Ne istediğimi biliyordu. Ve bunu bugün olmasa bile bir gün kabul edeceğimin farkındaydı. “hadi git ara Onu” dediğim anda canına minnet bir şekilde telefona koşarak gitti. “Çağırmamı istermisin kocacığım?” dediği anda “hayır” diyebildim sadece. Konuya derhal girmişler ve hepimiz yerimizi almıştık. Karım tamamen azmış “Sik sevgilim, ooooh evet, götümü sikmek istermisin?, götüme patlamak istermisin? Boşal aşkım, fışkırt içime, eveeet evet” diyerek hem beni hem Murat’ı azdırıyordu. Ben karımın amını yalarken karım Murat’a “Yarın akşam bize gel ve bunları yaşayalım” dedi. Ben fazla şaşırmış, itiraz etmek istemiştim ama hislerim karşı koyamıyordu. Hesapta bu yoktu! Belki de vardı… Bir yandan da benim saçlarımı okşuyor tasdik bekliyor gibiydi. Sesimi çıkarmadığımı görünce adresi vererek, saat 22:00 da onu beklediğini söyledi ve telefonu kapattı. Sonra bana “kızmadın değil mi kocacığım?” diye sordu. Kızsam sanki umurunda olurmuydu. Kendi kişiliğimi kaybetmiştim artık ve laf hakkım yoktu. Karım yerinden kalkarak beni sikimden tuttu ve çekerek döşek odasına götürdü. Aka bir şehvet ve istek ile sevişmeye başladık. “Görmek istediğin herşeyi yarın göreceksin, madem bu sana beğeni veriyor al işte bende senin beğeni alabilmen için elimden geleni yapıyorum, istediğin bu değilmiydi?” dedi ve beni kendi silahımla vurmaya çalıştı. Benim olan tek şeyi o gece aka bir ihtirasla siktim. Ne yazık ki onu yarın diğer biriyle paylaşacaktım. Cumartesi…Bu gün işyerimde tüm gün sikim havada gezdim. Akşam olacakları düşündükçe yerimde duramıyor, jülide duygular yaşıyordum. Ağlasam mı, gülsem mi bilmiyordum. Bazen umursamaz davranmaya çalışıyor “Amaaaan ne olacaksa olsun” diyorum derhal ardından aslında ne kadar umursadığımın farkına varıyorum. Bu benim hayatımdı ve ben hayatımın içinde olan şeyleri umursamazlıktan gelemezdim. Sadece 5 saat kalmıştı. Eşimi aradım ve birşeylere ihtiyacı olup olmadığını sordum. Sesinden ne kadar mesut olduğu belli oluyordu. Karımın böylesine rahat olacağını, bir orospu gibi davranıp kendisini başkalarına siktireceğine bana trilyon verseler kabul ettiremezlerdi. Oysa ki eşim elden bedavaya gidiyordu. Hatta Murat karımı siksin diye nerdeyse üste nakit bile verecektik

Telefonda boşalmak ister misin? Derhal ara aşkım : 00353 515 737 08

Seks Hikayeleri